25 Aralık 2015 Cuma

249)Zenginlik ve Mal Mülk Sahibi Olmak İçin Etkili Dualar...

1- Her gün sabah namazından sonra (101) adet Fatiha suresi okunur.Ardından (101)adet aşağıdaki dua okunur. 
Ya Kafi,Ya Gani,Ya Muğni,Ya Fettah,Ya Rezzak” Okuduktan sonra da,ardından aşağıdaki dua 3 kere okunur.
“Ya kafi ekfina,Ya muğni ağnina,Ya Fettah iftah lena babe rahmetike,ya Rezzak urzukna bi lutfike ve Keremike ve bicahi sahibi’l-vesileti seyyidina Muhammedin aleyhi’s-salatü ve’s-selam.” diye dua edilir.
Bu usulü yapan kişi ummadığı derecede mal-mülk sahibi olur ve zenginleşir. Benden en çok istenen dualar zenginlik duaları. Etkili olabilecekleri burada paylaşacağım..Sevgiyle kalın...                                                                                                                                                                                                   2-  Sabah akşam bu duayla meşgul olan kimseye çok kısa zamanda ummadığı yerlerden para gelir kısa zamanda feraha kavuşur. 


 “Yâ Allah, yâ Vâhid, yâ Mûcid, yâ Cevâd, yâ Bâsit, yâ Kerîm, yâ Vehhâb, yâ ze’t-Tavl, yâ Ganî, yâ Mugnî, yâ Fettâh, yâ Rezzâk, yâ Alîm, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Bedîassemâvâti vel-ard, yâ ze’l-celâli vel ikrâm... Yâ Hannân, yâ Mennân infehnî minke bi nafhati hayrin tugnînî bihâ ammen sivâk... in testeftihû fekâd câekümü’l-feth... İnnâ fetehnâ leke fethan mübînâ... Nasrun minellahi ve fethun karîb... Allahümme yâ Ganî, yâ Hamîd, yâ Mubdi’, yâ Muîd, yâ Vedûd, yâ ze’l-arşil Mecîd, yâ Fe’âlen limâ yürîd, ikfini bihelâlike an harâmike ve agninî bi fadlike ammen sivâke vahfaznî bimâ hafizte bihizzikr... Vensurnî bimâ nasarte bihirrusül... inneke alâ külli şey’in kadîr...”  Güneş gezegeninde 7 -21 kez okunmalı. Bir de maddi manevi dileklerimize kavuşmak için 214. konuda verdiğim duayı da okumanızı öneriyorum. 1000 defa YA LATİF esmasını okuyoruz 100 defa da Salavatı Fatihi okuyoruz. Cübbeli Ahmet Hocamızın verdiği bir tertip olup fayda görmemekte pek mümkün değil, ihlasla gönülden  okunduktan sonra mutlaka kabul görür buna inancım sonsuz...              3-Kelimetül Ferec Duası: (Her türlü sıkıntıyı, darlığı açan dua)                                                                                                                                                                 LA İLAHE İLLALAH'UL HALİM'UL KERİM ve SUBHANALLAHİ RABB'İSSEMAVATİ SEB'İ VE RABBİL ARŞ'İL AZİM VEL HAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN. Sınırsız okunabilir. En az 3 defa okunmalı.. 

4-Karınca (Bereket) Duası Türkçe Okunuşu
“Allahümme ya Rabbi Cebrâîle ve Mîkâile ve İsrâfile ve Azrâile ve İbrahime ve İsmaile ve İshaka ve Yakube ve münzilel berakâti vet Tevrâti vez-Zebûri vel İncili vel Furkan. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim. Lâ ilâhe illallahül melikül hakkul mübin. Muhammedü-Resülüllahi sadikul va’dil emin. Ya Rabbi, Ya Rabbi, Ya Hayyu, Ya Kayyum, Ya zel Celali vel İkram. Es’elüke ya Rabbel arşil azimi en yerzükani rizkan halalen tayyiben birahmetike ya erhamer Rahimin. Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernüş, Debernüş, Şazenüş, Kefetatayyuş, Kıtmîr.“
Karınca (Bereket) Duası Türkçe Anlamı / Meâli
Ey Cebrailin, Mikailin, İsrafilin, Azrailin, İbrahimin İsmailin, İshak ve Yakubun  rabbi Allahım, ey bereketleri indiren, Tevrat, Zebur, İncil ve Kuranı indiren rabbim. Güç ve kudret yalnızca büyük ve yüce olan Allaha aittir. Apaçık Hak ve yegâne Melik olan Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. Sözünde sadık ve Emin olan Hz Muhammed Allah’ın Elçisidir. Ey rabbim, Ey Rabbim, Ey diri ve Kaim olan, Ey celal ve ikram sahibi! Ey büyük (azim) olan arşın  sahibi, senden beni helal ve hoş bir rızk ile  rızıklandırmanı istiyorum, senin rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi! Debernuş, Şazenuş, Kefeştetayyuş, Kıtmir, Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş (Ashabı Kehfin isimleri) Özellikle ticaret ile meşgul olanlar 7 defa mutlaka okumalı en etkili dualardandır..Satılmayan bir malın üzerine 7 defa okunursa o mal satılır..  İletişim:alaraunlu385@outlook.com                                                                                                                                                                                                     

20 Aralık 2015 Pazar

248) Besmele-i Şerifin Havassı Celilesi...

BESMELE-İ ŞERİFİN HAVASSI CELİLESİ

Sen! Mühim bir dileğin varsa ve buna nail olmak istiyorsan,

Gecenin son üçte birinde kalkıp güzelce abdest aldıktan
sonra, kıbleye karsı iki diz üzerine oturup, 786 defa Besmeleyi
**3 defa da su Salavati serifi okursun.

Essalâtü vesselâmü aleyke yî seyidî yâ rasûlallâhü huz biyedî
kallet hîletî edriknî edriknî edriknî bi lutfike ve keremike yâ
nebiyyer rahmeti yâ kâşifel ğummeti.

Ondokuz (19) defa da Besmele-i serifin asagıdaki
Hizbini okursun. İsteğin Allah Teala hazretlerinin izniyle kolayca yerine gelir.

Allâhümme innî eselüke bi hakki bismillâhirrahmânirrahîm. Ve
bi hurmeti bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi fadli bismillâhirrahmânirrahîm.
Ve bi azameti bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi
celâli bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi cemâli bismillâhirrahmânirrahîm.
Ve bi kemâli bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi
heybeti bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi menzileti bismillâhirrahmânirrahîm.
Ve bi melekûti bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi
ceberûti bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi kerâmeti bismillâhirrahmânirrahîm.
Ve bi senâi bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi
behâi bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi Kibriyâ bismillâhirrahmânirrahîm.
Ve bi sultâni bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi
bereketi bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi ızzeti bismillâhirrahmânirrahîm.
Ve bi kuvveti bismillâhirrahmânirrahîm. Ve bi
kudreti bismillâhirrahmânirrahîm. İrfa' kadrî ve eşrah Sadrî
yessir emrî ve ücbir kesrî ve ağni fakrî ve etıl ömrî bi fadlike
ve keremike ve ihsânike yâ men hüve kef hâ yâ ayîn sâd hâ
mîm ayîn sîn kâf elif lâm mîm elif lâm mîm sâd elif lâm mîm râ
hâ mîm bi sirri ismil a'zamullâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül
kayyûmül aliyyül azîmül ekram. Eselüke bi celâlil heybeti ve bi
ızzil ızzeti ve kibriyâil azameti ve ceberûtil kudreti en tecalnî
minellezîne lâ havfün aleyhim ve lâ hüm yahzenûn. Ve
eselüke bi devâmil bekâi ve dıyâin nûri en tecalnî mines
sâlihîn. Ve eselüke bi hüsnil behâi ve bi isrâki vechikel kerîmi
en tedhulenî bi rahmetike fî cennâtin neîmi yâ rabbel âlemîn.
Ve en tüsallî alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âli seyyidinâ
muhammedin vefal lî kezâ ve kezâ.
(Keza ve keza da diledigin her ne ise onu söylersin).


Besmele-i serifin bu mübarek hizbini Seyh Abdülkadir gavsi
ceylani k.s.a. hazretleri tertip etmistir. Bu hacet usulünü sakın ahlaken düşük olan kimselere öğretme, onların da duaları seri bir şekilde kabul olur...Güneş gezegeninde okumanızı öneririm..İletişim:alaraunlu385@outlook.com

1 Eylül 2015 Salı

247) Sevdiğinizin Araması için...Kuvvetli Muhabbet Duası...


Evet muhabbeti tamamen size çeken etkili bir duadır. Beyaz bir muma 41 defa okunur yakılır. Yada resmine okunur. Ama etkisi uzun sürmez, sık sık okunması gerekir. Bu duadan fayda gören çok kişi olduğu için paylaşmayı uygun buldum. Hayırlı uğurlu olsun..."Ve elgaytü aleyke mehebbeten minni "41 kere akşamları jüpiter saatinde ve tabii ki açık günde okunmalı.. NOT; e-mail adresim değişti, buna dikkat edelim... İletişim:alaraunlu385@outlook.com

23 Temmuz 2015 Perşembe

246) Seyyidet Nefise Hazretleri Vasıtasıyla Edilen Dua Kabul Olur...


Dilek İçin Adakta bulunulmalı. Mesela şununla evlenirsem, şu işim olursa, şu hastalığımdan iyileşirsem, isteğim şu evi alırsam vs gibi. Sevabı Seyyidet Nefise Hz leri olmak üzere, Allah için 3 Yasin okumak nezrim olsun denince bu dileğin kabul olduğu tecrübe olmuştur...Seyyidet Nefise Hz leri Duası kabul olan Evliyalarımızdandır. Onun yüzü suyuna hürmeten istemek ve dileğimiz olduğunda da sevabını kendisine hediye ederek kur-an yada kurban adanması vaciptir. Nezr; Allaha söz vermektir. Dileğimiz olunca mutlaka sözümüzü yerine getirmemiz gerekir adaklar önemlidir. Kardeşlerim fayda göreceğinize inandığım bir uygulama olduğu için vermeyi uygun gördüm. Sevgiyle Kalın...  Not: Duaların kabul olduğu gün ve gezegen saatlerinde söyleyelim tabiiki. Güneş saatine denk getirelim. Zühd ve takvası, kerem ve cömertliği ile meşhûr hanım evliyâdan, ismi. Nefîse binti Hasen olup, Hz. Ali'nin dördüncü göbekte torunudur. Tâhîre ve Kerîmet-üt-dâreyn lâkabları vardır. 145 (m. 762) senesinde Mekke-i mükerremede doğdu. Annesi, Lübâne binti Abdullah bin Abbâs bin Abdülmuttalib'dir. 208 (m. 823)'de Mısır'da, Kahire şehrinde vefât etti. Medîne-i münevverede yerleşti. Seyyidet Nefîse, İmâm-ı Ca'fer-i Sâdık'ın oğlu İshâk-ı Mu'temen (r.a.) ile evlendi. Bu evlilikten Kâsım ve Ümmü Gülsüm isminde iki çocukları oldu.

Tefsîr, hadîs ve başka ilimlerde âlim idi. Halk onun büyüklüğünü kabul ederdi. Seyyidet Nefîse (r.aleyhâ) ümmî olmasına rağmen çok hadîs-i şerîf öğrenmişti. Kur'ân-ı kerîmi ezbere bilirdi. Çok kerâmetleri görüldü. Kabr-i şerîfi, zamanımıza kadar ziyâret edilmekte ve istifâde edilmektedir.
Seyyidet Nefîse, otuz defa hacca gitti. Gündüzleri oruc tutar, geceleri ibâdetle geçirirdi ve üç günde bir yemek yerdi. Efendisinden ayrı hiçbir şey yemezdi.

Seyyidet Nefîse'nin zamanından günümüze kadar Mısır'da bulunanlar ve bütün mü'minler için bereket olduğunu, İslâm âlimleri buyurmuşlardır. Kendini, günahı çok ve duâ etmeğe yüzü yok bilerek, "Hastam iyi olursa veya şu işim hâsıl olursa, sevabı Seyyidet Nefîse hazretlerine olmak üzere, Allah rızâsı için üç Yâsîn okumak veya bir koyun kesmek nezrim (adağım) olsun" deyince, bu dileğin kabul olduğu çok tecrübe edilmiştir. Burada, Allahü teâlânın rızâsı için Kur'ân-ı kerîm okunup veya koyun kesip, sevabı Hz. Seyyidet Nefîse'ye bağışlanmakta, onun şefâati ile, Allahü teâlâ hastaya şifâ vermekte; kazayı, belâyı gidermekte, duâyı kabul etmektedir.

Zevci ve evlâdı ile beraber, Mısır'a yerleşmek için Medîne-i münevvereden ayrıldılar. Gelmekte olduğunu haber alan halk yollara dökülüp, kendilerine çok hürmet gösterdiler. Herkes, onları, kendi evlerinde misafir etmek istiyordu. Abdullah-ı Çessâs adında velî bir zâtın kullanılmayan boş bir evi vardı. Oraya yerleştiler. Herkes, bereketlenmek ve kıymetli sözlerinden istifâde etmek için Mısır'ın her tarafından ziyâretine gelirlerdi. Ziyâretine gelenlerin sayısı haddi aşınca, onlarla meşgul olmanın, her an Allahü teâlâya ibâdet etmesine mâni olabileceğini düşündü. Tekrar memleketi olan Hicaz'a dönmeye karar verdi. Herkes çok üzülüp yalvardılar ise de, kabul etmedi. Nihayet bu durumu, Mısır emîri Sırrı bin Hakem'e arz ettiler. Mısır emiri bu durumu haber alınca, doğruca Hz. Seyyidet Nefîse'nin yanına gelip, Mısır'dan ayrılmak istemesinin hikmetini sordu. Hz. Seyyidet cevâbında, "Mısır'da ikâmet etmek istiyorum. Lâkin ziyâretçilerim çok fazladır. Ben zaîf bir kimseyim. Evimiz de dardır. Ayrıca gelen ziyâretçilerle meşgul olmak mecburiyetinde kalmam, her an Allahü teâlâya ibâdet yapmama mâni oluyor" diye cevap verdi. Bunları dinleyen Mısır emîri "Falan yerde, şahsıma ait geniş bir evim vardır. Onu size hediye ettim. Lütfen kabul ediniz" dedi. Seyyidet Nefîse bunu kabul edince, Mısır emîri çok sevindi. Seyyidet Nefîse, "Haftada sadece Çarşamba ve Cumartesi günleri ziyâretime gelsinler. O iki gün onlarla meşgul olurum. Diğer günlerde hep ibâdet yapmakla meşgul olmak istiyorum" buyurdu.
Rivâyet edilir ki, Hz. Seyyidet Nefîse zamanında Mısır'da, dört tane kız çocuğundan başka kimsesi bulunmayan ihtiyar bir kadın vardı. Bunlar iplik eğilirler, her Cum'a günü ihtiyar kadın ipliği pazara götürüp, yirmi dirheme satardı. On dirheme, iplik yapmak için pamuk, kalan on dirhem ile de yiyecek bir şeyler satın alır, gelecek Cum'aya kadar bunlarla idare ederlerdi. Yine bir Cum'a günü, ihtiyar kadıncağız bir hafta müddetince eğirdikleri ipliği, kırmızı bir beze sarıp, çarşıda satmak için yola çıktı. Bohçayı başında taşıyordu. Yolda giderken büyük bir kartal gelip, ipliklerin bulunduğu bohçayı kaparak kaçtı. Kadıncağız da düşüp bayıldı. Kadın kendine geldiğinde, olanları hatırlayıp ağlamaya başladı. Başına toplananlara hâlini anlatıp, "Bir hafta boyunca çocuklarım nafakasız ne yaparlar?" diye sızlandı. Oradakiler kendisine, "Falan yerde Seyyidet Nefîse isminde bir hanım evliyâ vardır. Sen hâlini ona arz et, bakalım ne diyecek?" dediler. Kadın gelip Hz. Seyyidet'e durumu anlattı. Hz. Seyyidet, ellerini açıp duâ etti: Kadına da, "Sen şimdi evine git. Allahü teâlâ her şeye kadirdir" buyurdu. Kadıncağız da evine gitti. Kısa bir müddet sonra Seyyidet Nefîse'ye ba'zı kimseler gelerek, "Biz deniz yolculuğunda idik. Gemimiz bir ara su almaya başladı. Ne yaptıysak su giren yeri kapatamadık. Sizi vesîle ederek Allahü teâlâya duâ edip bizleri o sıkıntıdan kurtarmasını istedik. O sırada büyük bir kartal göründü. Pençesinde büyük kırmızı bir bohça vardı. Gemimizin üzerine gelince, bohçayı bırakıp gitti. Bohçayı açtık, içinde çok miktarda iplik vardı. Bunlarla gemimize su sızan yeri iyice kapadık. Bundan sonra selâmetle memleketimize geldik. Bu hâlimize şükür için, size hediye olarak şu beşyüz dirhemi getirdik, lütfen kabul ediniz." deyip gittiler. Seyyidet Nefîse, Allahü teâlâya şükredip ağladı. Sonra o ihtiyar kadını yanına istedi. Kadın gelince ona, "Kartalın kaptığı iplikleri kaça satacaktın?" dedi. Kadın "Yirmi dirheme" deyince, Seyyidet Nefîse ona beşyüz dirhemi verip hâdiseyi anlattı ve "Allahü teâlâ senin her dirhemine 25 kat ihsan etti" buyurdu.

Hz. Seyyidet Nefîse'nin, yahudî olan bir kadın komşusunun hareket edemiyen kötürüm bir kızı vardı. Annesi hamama gitmek istedi. Kızı da onunla gitmek arzu edince annesi, "Olmaz, sen evde yalnız otur" dedi. Çocuk, "Bari sen gelinceye kadar komşumuzun yanında kalayım" dedi. Kadın, Hz. Seyyidet Nefîse'ye gelip çocuğunun arzusunu bildirince o da izin verdi. Kadın çocuğunu getirip gösterilen bir odaya bıraktı ve kendisi de hamama gitti. Kötürüm kız otururken Hz. Seyyidet Nefîse diğer tarafta abdest alıyordu ve abdest suyu kötürüm kızın yanından akıyordu. Allahü teâlânın hikmeti, o kızın aklına, yanından akıp giden abdest suyundan biraz alıp ayaklarına sürmek geldi ve düşündüğünü yaptı.

Hemen sıhhate kavuştu. Sanki hiç hasta değilmiş gibi ayağa kalkıp yürümeye başladı. Seyyidet Nefîse (r.aleyhâ) bu olanlardan habersiz, öbür tarafta namaz kılıyordu. Kız, dışardan gelen seslerden, annesinin hamamdan gelmiş olduğunu anlayınca, hemen evlerinin kapısına gidip kapıyı çaldı. Annesi kapıya gelip kim olduğunu sorunca, "Senin kızınım" dedi. Hemen kapıyı açıp, kızını sapa-sağlam olarak karşısında görünce "Nasıl oldu da iyileştin? Anlat" dedi. Kız olanları anlatınca, kadın hüngür hüngür ağlayıp, "Vallahi bizim dînimiz bâtıldır. Onun dîni haktır" dedi. Hemen gidip Hz. Seyyidet'in elini öptü, ayaklarına kapandı, Kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu. Hz. Seyyidet Nefîse de, bu hâle sevinip, bu ihsanından dolayı Allahü teâlâya hamd ve şükretti. Sonra kadın evine gitti. Kızının babasının ismi Eyyûb olup, kavminin ileri gelenlerinden idi. Akşam eve gelip kızının sağlam hâlini görünce, sevincinden aklı gidecek gibi oldu. Hanımı hâdiseyi ve müslüman olduğunu anlatınca, kendisinden geçer gibi oldu ve "Yâ Rabbî! Sen dilediğine hidâyet verirsin. Vallahi, İslâm dîni haktır. Bizim şimdiye kadar bulunduğumuz din bâtıldır" dedi. Sonra Hz. Seyyidet'in hanesine gelip, yüzünü gözünü kapının eşiğine sürdü ve Kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu. Kızın iyileşmesi ve annesinin, babasının müslüman olmaları hâdisesi, kısa zamanda her tarafa yayıldı ve komşu yahudilerden bir çoğu da îmân etti..
Hıristiyan bir kadının, genç bir oğlu vardı. Bu genç, bir sefere çıktı ve yolda, esir düştü. Annesi kiliselere gidip çok araştırdı ise de, oğlundan bir haber alamadı. Birgün kocasına, "Bu şehirde Seyyidet Nefîse isminde, duâsı makbûl olan bir hanım varmış, ona git. Belki çocuğumuzun bulunması için duâ eder. Eğer onun duâsı hürmetine oğlumuz bulunursa, ben de o hanımın dînini (İslâmiyeti) kabul edeceğim" dedi. Kocası gelip, Hz. Seyyidet'i buldu ve durumlarını anlattı. O da duâ etti. Adam eve gelip hanımına, "Oğlumuzun bulunması için duâ etti" dedi. Gece olunca evlerinin kapısı çalındı. Kadın kalkıp kapıyı açınca, oğluyla yüz yüze geldi. Kadın hem hayret etti, hem de çok sevinip, nasıl geldiğini sordu. Genç, "Nasıl geldiğimi ben de biniyorum. Ancak, beni bağladıkları zincirin üzerinde bir el gördüm ve (Bunu salın. Buna Seyyidet Nefîse şefâat etmiştir) diye bir ses duydum. Zincirlerim çözüldü ve birden kendimi burada buldum" diye anlattı. Gencin anlat tıklarını dinliyen annesi hemen müslüman oldu.
Bir zaman Nil nehrinin suyu iyice çekildi (azaldı). Öyle oldu ki, Mısırlılar ihtiyaçlarını karşılayamaz oldular, susuz kaldılar. Kendisine müracaat edip, "Ne yapalım?" diye sordular. Onlara bir parça bez verdi. Bezi nehre sokup çıkardıklarında, su çoğalmaya başladı ve normal seviyesine yükseldi.
Zâlim bir kimse, eziyet etmek için bir adamı çağırttı. O adam Seyyidet Nefîse'ye (r.aleyhâ) gidip, yardım istedi. Kurtulması için duâ ettikten sonra, "Gidiniz. Allahü teâlâ seni zâlimlerin gözünden saklar" buyurdu. Adamcağız, zâlim kimsenin adamları ile beraber, onun huzûruna vardılar. Zâlim, "O kimse nerededir?", diye sordu. "Huzurunuzda duruyor" dediler. "Benimle alay mı ediyorsunuz?" Ben onu göremiyorum" dedi. Adamları "Bu adam buraya gelmeden önce Hz. Seyyidet Nefîse'nin yanına gidip duâ istedi. O da buna duâ etti ve (Gidiniz Allahü teâlâ seni zâlimlerin gözlerinden saklar) buyurdu" dediler. Zâlim kimse bunları duyunca, demek ben zâlimim, dedi. Yaptığı işlere çok pişman oldu. Başını eğip tövbe ve istiğfâr etti. Biraz sonra başını kaldırdığında, o kimseyi karşısında duruyor gördü. Yanına çağırıp ona sarıldı. Kendisine kıymetli elbiseler ve başka hediyeler verip yolcu etti. Sonradan da Seyyidet Nefîse hazretlerine yüzbin dirhem gönderip "Bu, Allahü teâlâya tövbe etmesine vesîle olduğunuz kulun şükran borcudur" dedi. O da bu paranın hepsini fakîrlere dağıttı.
İmâm-ı Şâfiî ve başka âlimler, kendisini perde arkasından ziyâret eder ve sohbetlerinden istifâde ederlerdi.

Bir zaman İmâm-ı Şâfiî hazretleri hastalandı. Talebelerinden birisini Seyyidet Nefîse'ye gönderip, hasta olduğunu, şifâ bulması için Allahü teâlâya duâ etmesini istedi. O talebe gelip Seyyidet Nefîse'ye durumu arz etti. O da duâ etti. Talebe henüz hocasının yanına dönmeden İmâm-ı Şâfiî iyileşti. Başka bir zaman İmâm-ı Şâfiî yine hastalandı. Yine bir talebesini, duâ için Seyyidet Nefîse'ye gönderdi. Hz. Seyyidet, "Allahü teâlâ ona çok rahmet eylesin" buyurdu. Talebe gelip bunu hocasına arz edince İmâm-ı Şâfiî, bu hastalığının vefât hastalığı olduğunu anladı, vasiyetini yaptı. Cenâzesinde Hz. Seyyidet Nefîse'nin bulunmasını da vasiyet etti. Hz. İmâm-ı Şâfiî vefât ettiğinde, Seyyidet Nefîse çok zayıf olduğu için gelemedi. Cenâzeyi Seyyidet Nefîse'nin bulunduğu yere getirdiler. Cemâatin en gerisinde durup, cenâze namazında imâma uydu. Namazdan sonra bir ses duyuldu ki, "Allahü teâlâ, İmâm-ı Şâfiî'nin ve onun namazında bulunan Seyyidet Nefîse'nin hatırı için, cenâze namazında bulunan bütün kimseleri affetti" diyordu.

Seyyidet Nefîse hazretlerinin kardeşi Yahyâ'nın, Zeyneb isminde bir kızı vardı. Bu Zeyneb dâima, halası Seyyidet Nefîse'nin hizmetinde bulunurdu. Şöyle anlatıyor: "Kırk sene hizmetinde bulundum. Lâkin bir defa uyuduğunu ve bir defa yemek yediğini görmedim. Birgün kendisine, "Halacığım, Nefsine çok zorluk veriyorsun" dedim. Bana "Ben nefsime çok zorluk vermiyorum. Nefs çok zorluk çeker, beden çok ibâdet ederse, kurtulmak ümidi çoğalır" buyurdu.

Evinin önünde, kendisi için bir kabir kazmıştı. Kabre iner, orada namaz kılardı. Orada altıbin hatim okumuştu. Vefâtı yaklaştığı sırada oruclu idi. Hastalığı ağırlaşınca kendisine, orucunu bozabileceğini söylediklerinde; onlara, "Siz ne diyorsunuz? Ben otuz senedir oruclu olarak vefât etmem için duâ ediyorum" buyurdu. En'âm sûresini okumaya başladı: "Düşünen ve hakkı kabul edenlere, Rableri katında Cennet vardır." (En'âm-127) âyet-i kerîmesine gelince vefât etti. Cenâzesi çok kalabalık oldu. Şehirli-köylü, büyük-küçük toplanıp ağladılar ve kendi eliyle kazdığı kabrine defn ettiler. Derb-üs-Siba' denilen yerde medfûndur. Kabri üzerinde bir nûr ve heybet vardır. Her taraftan ziyâretine gelinir. İmâm-ı Şa'rânî hazretleri, "Ehl-i beyt içinde tasarrufu en fazla olanı, Hz. Nefîse'dir" buyurdu.

Zevci, cenâzesini Medine'ye götürmek istedi ise de, halk çok ısrar edip vazgeçmesini istediler. Nitekim rü'yâda Peygamber efendimizi (s.a.v.) görüp, kendisine, "Mısırlıları kırma Nefîse'nin bereketi ile ora halkına rahmet iner" buyurunca, cenâzeyi Medîne'ye nakletmekten vazgeçti.

KAYNAKLAR
1) Meşâhir-ün-nisâ cild-2, sh-267
2) Nûr-ul-ebsârsh-188
3) Tabakât-ül-kübrâ cild-1, sh-256
4) Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye sh-1067



İletişim: alaraunlu385@outlook.com

2 Şubat 2015 Pazartesi

245 ) FATİHATUL FUKARA..



Hazreti Ali k.r.v. şöyle buyurmuştur: Fatiha suresini aşağıdaki tertip üzere günde bir (1) defa okuyan kimsenin dünyevi ve uhrevi muradı hasıl olur. Allah Teala insanların kalbini okuyan kimseye musahhar eder ve üzerinden bütün belaları kaldırır.
Kimselerin olmadığı bir yerde beden ve elbisen temiz olarak güzelce bir abdest aldıktan sonra,
3 İhlas 1 Fatiha Okunduktan sonra Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (a.s.)’a tüm peygamber efendilerimize , Âl ve Ashab Efendilerimize ,Ehl-i Beyt hazretlerine ve Pir Muhyiddini Arabi Hz.lerinin ruhu şeriflerine ve bil cümle evliyaullahın ruhlarına hediye ediyoruz.
Şeyh Muhyiddin Arabi r.a. hazretleri şöyle buyurmuştur: Fatiha suresini tertiplendiği şekilde hergün yedi (7) defa okuyan kimse, Dünyevi ve uhrevi maksatlarınada ulaşıp, zafer yolunu elde eder. Allah c.c. ın feyiz ve lutfuyla bu esrara vakıf olur. Halktan gizli ve örtülü olan ğayb alemini temaşe eder. Meleküt aleminden olan ruhanilere muttali olup, ceberüt alemiyle irtibat sağlar. Süfli alemden kopup beka alemiyle tam bir bağlantı kurar. Okumanın şekli şöyledir:
70 defa istiğfar, (Estağfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyum ve etubü ileyh’)
70 defa salavat getir. (Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed)
Daha sonra aşağıdaki Fatiha nın tertibini 70 defa okuyup, hacetin her ne ise Allah Teala dan iste. Şüphesizki Allah c.c. okuyanın hacetini o gün belkide o saat içerisinde yerine getirir. Okuyan kimseye birçok kalb ve esrar kapıları açılır. Allah Teala hazretleri lütfi keremiyle okuyanı zengin eder.
Şerif Buhari r.a. hazretleri der ki; Fatiha suresini bu tertip üzere hergün 7 defa okuyan kimse dünya ihtiyaçlarından hiç kimseye muhtaç olmaz ve Allah Teala okuyana ğayb kapılarını açar.
Fatiha suresinin her yedi Ayetinden biri haftanın bir gününe karşılık konmuştur. O günlerde tasarruf edecek ulvi ve süfli alem den olan ruhanilerle beraber, günlerin isimleri ile harfleride yerleştirilmiştir.

Fatiha suresi nin tertibi budur:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elhamdülillâhi rabbil âlemîn. Yâ Hayyü Yâ Kayyûmu ecib Yâ Rûkyâîl. Semîan mutîan ente ve huddâmeke Müzhib. Bi hakki Elhamdülillâhi rabbil âlemîn. Ve bi hakkil Hayyil Kayyûmi ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Ebced.
Errahmânirrahîm. Yâ Raûfu Yâ Atûfu ecib Yâ Cebrâîl aleyhisselâm. Semîan mutîan ente ve huddâmeke Ebyad. Bi hakkir Rahmânirrahîmi Ve bi hakkir Raûfil Atûfi ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Hevzah.
Mâliki yevmiddîn. Yâ mukallibel kulûbi vel ebsâri ecib Yâ Semsemâîl semîan mutîan ente ve huddâmeke Ahmer. Bi hakki Mâliki yevmiddîn. Ve bi hakki mukallibel kulûbi vel ebsâri ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Taykel. İyyâ kena’büdü ve iyyâ kenesteîn. Yâ Serîu Yâ Karîbü ecib Yâ Mîkâîl semîan mutîan ente ve huddâmeke Bürkân. Bi hakki İyyâ kena’büdü ve iyyâ kenesteîn. Ve bi hakkis Serîil Karîbi ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Mensa’. İhdinas sirâtal müstakîm. Yâ Kadiru Yâ Muktediru Ecib Yâ Sarfeyâîl semîan mutîan ente ve huddâmeke Şemhûreş bi hakki İhdinas sirâtal müstakîm. Ve bi hakkil Kadiril Muktediri ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Faskar.
Sirâtallezîne enamte aleyhim. Yâ Alîmü Yâ Hakîmü. Ecib Yâ Anyâîl semîan mutîan ente ve huddâmeke Zevbeah. Bi hakki Sirâtallezîne enamte aleyhim. Ve bi hakki Alîmil Hakîmi ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Şetsah.Ğayril mağdûbi aleyhim veladdâllîn. Yâ Kâhiru Yâ Azîzü ecib Yâ Kesfeyâîl. semîan mutîan ente ve huddâmeke Meymûn. Bi hakki Ğayril mağdûbi aleyhim veladdâllîn. Ve bi hakkil Kâhiril Azîzi ve bi hakki seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm ve bi hürmetil melâiketil müvekkelîne bi kavâimil arşi Zadzağ.
Aksemtü aleyküm Yâ Melâiketir rûhâniyeti minel ulviyyâti ves süfliyyâti ve Yâ huddâme fâtihatil kitâbi ecîbûnî ve ümiddûnî ve a’yinûnî fî cemîı ümûrî elvâhan elvâhan elacele elacele essâate essâate bi hakkis sebıl mesânî vel kurânil azîm. Ve bi hakkil esrâri vel berekâti fîhâ bi hakki mâ ta’tekıdûnehü minel azameti vel bürhâni ve bi hürmeti seyyidinâ Muhammedin aleyhissalâtü vesselâm. Allâhümme sehhirlî abdikel refrefil Uhaydar inneke alâ külli şeyin kadîr. Bi rahmetike yâ erhamer râhimîn.”
Anlamı:
Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillâhi rabbil âlemîn. Yâ Hayyü Yâ Kayyûm. Ey Rûkyâîl. İşiterek ve itaat ederek cevap ver. Sen ve hizmetçin Müzhib. Elhamdülillâhi rabbil âlemîn hakkı için. Elhayyül kayyûm hakkı için cevap ver. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Ebced.
Errahmânirrahîm. Yâ Raûf Yâ Atûf. Ey Cebrâîl aleyhisselâm. İşiterek ve itaat ederek cevap ver. Sen ve hizmetçin Ebyad. Errahmânirrahîm hakkı için. Raûf ve Atûf hakkı için cevap ver. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Hevzah.
Mâliki yevmiddîn. Ey kalbleri ve gözleri çeviren Ey Semsemâîl! İşiterek ve itaat ederek cevap ver. Sen ve hizmetçin Ahmer. Mâliki yevmiddîn hakkı için. Kalpleri ve gözleri çeviren Allah hakkı için. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Taykel.
İyyâ kena’büdü ve iyyâ kenesteîn. Yâ Serîu Yâ Karîbü (Ey süratli ve yakın olan) Ey Mîkâîl. İşiterek ve itaat ederek cevap ver. Sen ve hizmetçin Bürkân. İyyâ kena’büdü ve iyyâ kenesteîn hakkı için. Serîul karîb hakkın için. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Mensa’.
İhdinas sirâtal müstakîm. Yâ Kadiru Yâ Muktediru. Ey Sarfeyâîl İşiterek ve itaat ederek cevap ver. Sen ve hizmetçin Şemhûreş. İhdinas sirâtal müstakîm hakkı için. Elkâdirul müktedir hakkı için. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Feskar.
Sirâtallezîne enamte aleyhim. Yâ Alîmü Yâ Hakîmü. Ey Anyâîl! İşiterek ve itaat ederek cevap ver. Sen ve hizmetçin Zevbea. Sirâtallezîne enamte aleyhim hakkı için. Alîmül hakîm olan Allah hakkı için. Efendimiz hazreti Muhammed sallalâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Şetsah.
Ğayril mağdûbi aleyhim veladdâllîn. Yâ Kâhiru Ya Azîzü Ey Kesfeyâîl. Sen ve hizmetçin Meymûn işiterek ve itaat ederek cevap verin. Kâhirul azîz olan Allah hakkı için. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Arşın ayaklarına müvekkel olan Melekler hakkı için. Zadzağ.
Ey rûhani Melekler! Ey ulvi ve süfli alemde olan Melekler. Ey Fâtiha nın hizmetçileri. Cevap verin ve bana gelin. Bana medet edin ve yardımda bulunun. Bütün işlerimde benden yana olun. Elvâhan elvâhan elacele elacele essâate essâate. Yedi Ayetli Fâtiha ve Kurâni azim hakkı için. Fâtiha ve Kurân da bulunan esrar ve bereketler hakkı için. Sizin itikat ettiğiniz azamet ve bürhan hakkı için. Efendimiz hazreti Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem hakkı için. Allahım kulun olan Errefrefil UHAYDAR’ı bana musahhar edip emrime ver. Çünkü sen her şeye kadirsin. Senin rahmetinle bunu istiyorum. Sen merhamet edenlerin en çok merhamet edicisin.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ يَاحَىُّ يَاقَيُّومُ اَجِبْ يَارُوقْيَائِيلْ سَمِيعًا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ مُذْهِبْ بِحَقِّ اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَبِحَقِّ الْحَىِّ الْقَيُّومِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ اَبْـجَدْ اَلرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ يَارَؤُفُ يَاعَطُوفُ اَجِبْ يَاجَبْرَائِيلْ عَلَيْهِ السَّلاَمْ سَمِيعًا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ اَبْيَضْ بِحَقِّ اَلرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ وَبِحَقِّ الرَّؤُفِ الْعَطُوفِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ هَوْزَحْ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ يَامُقَلِّبَ الْقُلُوبِ وَاْلاَبْصَارِ اَجِبْ يَاسَمْسَمَائِيلْ سَمِيعًا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ اَحْمَرْ وَبِحـَقِّ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ وَبِحَقِّ مُقَلِّبَ
الْقُلُوبِ وَاْلاَبْصَارِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ طَيْكَلْ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَايَِّاكَ نَسْتَعِينُ يَاسَرِيعُ يَاقَرِيبُ اَجِبْ يَامِيكَائِيلْ سَمِيعَا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ بُرْقَانْ َبِحَقِّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَايَِّاكَ نَسْتَعِينُ وَبِحَقِّ السَّرِيعِ الْقَرِيبِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ مَنْسَعْ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمُ يَاقَادِرِ يَامُقْتَدِرِ اَجِبْ يَاصَرْفَيَائِيلْ سَمِيعا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ شَمْهُورَشْ وَبِحَقِّ اِهْدِنَاالصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمُ وَبِحَقِّ الْقَادِرِ الْمُقْتَدِرِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ فَصْقَرْ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ يَاعَلِيمُ يَاحَكِيمُ اَجِبْ يَاعَنْيَائِيلْ سَمِيعًا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ زَوْبَعَةُ وَبِحَقِّ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ وَبِحَقِّ الْعَلِيمِ الْحَكِيمِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ شَتْثَخْ غَيْرِالْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَالضَّالِينَ يَاقَاهِرُ يَاعَزِيزُ اَجِبْ يَاكَسْفَيَائِيلْ سَمِيعًا مُطِيعًا اَنْتَ وَخُدَّامَكَ مَيْمُونْ وَبِحَقِّ غَيْرِالْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَالضَّالِّينَ وَبِحَقِّ الْقَاهِرِ الْعَزِيزِ وَبِحَقِّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ وَبِحُرْمَةِ الْمَلاَئِكَةِ الْمُوَكَّلِينَ بِقَوَائِمِ الْعَرْشِ ذَضْظَغْ اَقْسَمْتُ عَلَيْكُمْ يَامَلاَئِكَةِ الرُّوحَانِيَّةِ مِنَ الْعُلْوِيَّاتِ وَالسُّفْلِيَّاتِ وَيَاخُدَّامَ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ اَجِيبُونِى وَاُمِدُّونِى وَاَعْيِنُونِى فِى جَمِيعِ اُمُورِى اَلْوَاحًا اَلْوَاحًا اَلْعَجَلَ اَلْعَجَلَ اَلسَّاعَةَ اَلسَّاعَةَ بِحَقِّ السَّبْعِ الْمَثَانِى وَالْقُرْآنِ الْعَظِيمِ وَبِحَقِّ اْلاَسْرَارِ وَالْبَرَكَاتِ فِيهَا بِحَقِّ مَا تَعْتَقِدُونَهُ مِنَ الْعَظَمَةِ وَالْبُرْهَانِ وَبِحُرْمِةِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ اَللَّهُمَّ سَخِّرْلِى عَبْدِكَ الْرَفْرَفِ اْلاُحَـيْضَرْ اِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرْ بِرَحْمَتِكَ يَااَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ.
Kaynak: Usulül Bast Fi Sirril Evfak Vel Havas… Sanırım bu duayı daha önce dilek duası olarak verdim ama tekrar vermek istedim. Maddi manevi büyük getirileri olduğunu gördüm devam ettiğimde.. 7 defa hatta açık günlerde Güneş gezegeninde devamlı olarak okunmalı hiç değilse 1 tane. Tesirli bir uygulama.. Evinde bolluk bereket olmasını isteyenlere bir önerim daha olacak, 1tane NAR alıp koyun mutfağınıza ve hiç yenmesin yıllarca hiç çürümeden orada kalabilir. Bu bereket Narı yenmeyecek deyin :) Ya da mutfak dolabının üzerine kaldırın orada daha güvende olur :) Sevgiler.. İletişim: alaraunlu385@outlook.com

25 Ocak 2015 Pazar

244) Rahman Suresi ve Duası ile Dilek Duası..

İbni Abbas (r.a.) hazretleri şöyle buyurmuştur: 


Ben bir Sure okurdum, fakir iken zengin oldum. Korkuyordum korkularımdan emin oldum. Birçok mülke sahip oldum. Bu sure Zebur surelerinin eftalidir. Kim! Bu sureyi okur ve hacetini Allah'tan isterse, Allah c.c. onun istediği haceti verir. İnsanların yanında o kişinin mertebesi üstün olur. Dünyada ve ahirette Allah o kişiden razı olur.

Bu sureyi okuyan kişi hapiste ise en kısa zamanda kurtulur, fakir ise zengin olur, hasta ise şifa bulur, borçlu ise borcundan kurtulur, günahkar ise Allah c.c. günahlarını affeder. Her ne hacet dilerse Allah en kısa zamanda hacetini yerine getirir



Bu sure okunmadan evvel 2 rekat hacet namazı kılınır. Namazdan sonra kıbleye karşı oturulur, tevbe edilir, salavat okunur ve dilek neyse ona niyet edilir ve Rahman 
suresi 3 kez okunur. 
Ardından aşağıdaki Rahman suresinin duası 3 kez okunur... 

Okuma bittikten sonra tekrar salavat okunur ve Allaha şükür edilir. Allah dualarınızı hacetlerinizi kabul etsin. ++ Açık günlerde ve Güneş gezegeninin saatinde kabul olduğunu söyleyebilirim.


RAHMAN SURESİ LATİN OKUNUŞU



Rahman Suresi Duası :
Bismillahirrahmanirrahim. Allahümme ya zelmene velâ yumennû aleyke yâ zelcelâli velikram. Ya zahirar rahimi veya cârel müs-tecirîn. Ya sarihal -müstashirin. Ya emanel-hâifîn. Ya mucibe davetil-muztarrin. Yâ ilâhel evvelîne vel-âhi-rîn. Allahümme iyyâke na’bûd ve iyyake nestaîn, ya gıyasel müstagısin. Ağşinî min suhtike vedhulnî fi hıfzı inayetike bırahmetike ya erhamerrahimin. Allahümme entel-melikul-mevcûdul-maksud. Lâ maksudu sivâke ve entelmelîkul-muheyminü fevkal-arşıl-azıym. Entel-melikül rahîm Kesirül, hayrı rahimen ra-ûfen sameden, azizen, gaffaran, kahharan ve meliken settaren. Ya hannan ya mennan, ya rahim ya rahman bihakkı sûretirrahman. Ya fettah, ya rezzak, ya ganiyyü, yâ muğnî, akdıy haceti ve tekfini mühim-meti. Ya hafiyyel eltaf neccina mimma nehaf vakdı anniyed deyne ve havâicel müslîmin vel müslimat bi hakkıl kur’anil-azıym ve bihurmeti hazihis sureti er-rahmanil kerîm. Sübhane rabbike rabbil izzeti amme yasıfûn ve selâmun alel-mürselîn velhamdü lillahi rabbil-âlemin. El Fatiha... (Açık günlerde ve Güneş gezegeni saatinde okumanızı öneririm) Sevgiler..İletişim: alaraunlu385@outlook.com